İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Erhan Keleşoğlu ve Selim Sezer ile “ABD’nin Kudüs Kararı Ekseninde Filistin’de Güncel Gelişmeler”

Agora Universus Ortadoğu Etütleri Etkinlik Raporu

“ABD’nin Kudüs Kararı Ekseninde Filistin’de Güncel Gelişmeler”

Erhan Keleşoğlu, Selim Sezer

Tarih: 18.04.2018

Agora konseptinde gerçekleştirilen Ortadoğu Etütleri’nin üçüncü etkinliği, akademisyenler Erhan Keleşoğlu ve Selim Sezer’in katılımıyla yapılmıştır.

İlk sözü alan Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Selim Sezer, “Kudüs’ün Yakın Tarihi, Statüsü ve Demografi Değişikliği Politikaları” başlığı altında yaptığı konuşmaya İsrail devletinin kuruluş aşamalarını anlatarak başladı. Sezer, tarihsel süreçte diğer devletlerin bu de facto duruma verdikleri reaksiyonlara değindi. Özellikle İsrail’in Filistin topraklarında BM’nin 50 yıl önce verdiği kararı tanımayarak hala işgal ettiği yerlerden çıkmadığına dikkat çekti. Daha sonra Filistin genelinde uygulanan demografi değişikliği politikalarından bahseden Sezer’in sözlerinin ardından, İsrail’in Kudüs’ü yutma politikasının, “ABD’nin İsrail Büyükelçiliği’ni buraya taşıma” kararı olmadan önce de yürürlükte olan bir politika olduğu tespiti öne çıkmıştır. Sezer, ABD’nin Kudüs kararının bir yenilik olmadığından, meselenin aslında yıllar önce Senato ve Temsilciler Meclisi’nden geçen bu yönde bir karar olmasına rağmen yıllardır ABD başkanları tarafından yürürlüğe konmayan kararın Trump döneminde yürürlüğe konmasından ibaret olduğunu ifade etmiştir.

Selim Sezer’in ardından sözü alan Erhan Keleşoğlu ise “ABD’nin Filistin Kararı ve Kudüs” başlıklı konuşmasına Siyonizm’i anlatarak başladı. Siyonizmin karakterinin yerleşimci ve kolonyalist olduğunu belirten Keleşoğlu, Siyonist hareketin bölgede emperyalist güçlerin varlığının teminatı olduğunu, bölgede Siyonist hareketi önce Büyük Britanya’nın, o gücünü kaybedince ise ABD’nin sahiplendiğini belirtti.

Siyonizm’in tarihini anlatan Keleşoğlu, ayrı bir Yahudi devletinin holokosttan önce Yahudilerin kafasındaki son ihtimal olduğunu, ancak yaşananların ağırlığı, büyük devletlerin desteğiyle ve diğer olasılıkların iflas etmesiyle Siyonizmin uluslararası anlamda güç kazandığını anlattı.  Tabi ki dönemin ruhunun “milliyetçilik” olması da Siyonizm’in güç kazanmasında bir etkendi.

Sorular üzerine günümüzde İsrail ve Filistin halklarının Siyonizm ile mücadelesinden bahsedilirken, İsrailliler arasında bu direnişin çok zayıf olduğu,  Filistinlilerin direnişinin ise İsrail topraklarında yaşayan Filistinlilerin Gazze ve Batı Şeria’ya geçişi yasaklanarak engellenmeye çalışıldığı anlatıldı.

Sonuç olarak kalıcı çözümün ancak İsrail ve Siyonizm’in çöküşü ve ardından halkların birlikte kuracağı eşitlik ve adalete dayanan bir ülke inşa edilmesi halinde bulunabileceği görüşü öne çıktı. Yine de dış tehdit algısıyla gücünü artıran Siyonizme karşı, yakın vadede bir alternatifin ortaya çıkma ihtimalinin zayıf olduğunun altı çizildi.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir