İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Antonio Gramsci: Faşistlerin Roma Yürüyüşü üzerine

Not: İtalya’da Mussolini öncülüğündeki faşist Kara Gömleklilerin Roma’ya yürüyüşünün ardından Petrograd’da düzenlenen Komünist Enternasyonal Dördüncü Kongresi’nde katılımcı olarak bulunan Antonio Gramsci’nin kaleme aldığı bu kısa makale 7 Kasım 1922 Pravda gazetesinde yayınlandı. İtalyanca yayın yapan Critica Marxista ekibinde yer alan Natalya Terekhova ve Guido Liguori tarafından ilk defa geçtiğimiz ay yayımlanan makale Jacobin tarafından İngilizce’ye çevrildi. Türkçe çevirisi ise ilk defa Universus ekibinden Kubilay Cenk Karakaş @kckarakas tarafından yapıldı.

Özellikle Mussolini iktidarının sınıfsal kompozisyonuna dair Gramsci’nin düşüncelerini aktaran bu kısa makale, Bolşevik Parti’nin merkez yayın organı Pravda’da diğer ülkelerden komünistlerin yazılarıyla birlikte “Faşistlerin Roma Yürüyüşü” başlığıyla yer alıyor.

Pravda, 7 Kasım 1922:

Faşistlerin iktidara gelişi İtalyan Komünist Partisi’nin (PCd’I) faaliyetlerini yalnızca bir konspiratif (gizli) harekete indirgemesine neden oluyor. İtalya’da siyasal iktidar kentli küçük burjuvazinin ideolojik önderliğinde muhtemelen kapitalist burjuvaziden orta ve büyük ölçekli köylü sınıfına geçiyor. İtalyan toplumundaki çelişkiler – ki bunlar yeniden inşa döneminin bir sonucu olarak kurulan üniter Krallık döneminden beri süregelmektedir – Sosyalist Parti’nin proletaryayı iktidara taşımakta başarısız olmasının ardından son iki yılda iyice açığa çıktı.

Bunun sonucu olarak, toprak sahipleri, mali ve endüstriyel kriz yüzünden zayıflayan proletarya ve burjuvaziye karşı zafer kazandı.  İtalya’da şiddetli bir mücadele döneminin eli kulağında diyebiliriz. Burjuvazi için bile Mussolini gibi vasat bir maceracının sorumsuz demagojisini ve toprak sahiplerinin despot egemenliğini kabul etmek zor olacaktır.

Ancak mevcut durumun ehemmiyetine rağmen proletarya ve proletarya partisinin geleceği tamamiyle olumsuz değil. Geçtiğimiz iki yılda, Komünist Parti İtalya’nın büyük çoğunluğunda illegal çalışma yaparken buldu kendini. Buna rağmen, Şubat 1921’de Livorno Kongresindeki ayrışmadan sonra 42,000 üyesi olan partinin faşist darbe sırasında bile 35,000 üyesi vardı. Yaklaşık 20,000 kişilik genç komünistler de bu sayıya dahil değildi. Livorno’dan sonra 150,000 üyesi bulunan Sosyalist Parti’nin üye sayısı aynı dönemde 32,000’e düştü. Komintern’e katılmaya karar verdiler ancak gerçekte illegal faaliyet için yeterince hazırlıklı değillerdi.

Eğer bu yeni aşamada Komünist Parti’nin Merkez Komitesi, İtalyan toplumunun gerçekliğini kavrayıp faşist darbenin yarattığı çelişkileri derinleştirebilecek bir taktik geliştirebilirse -ki uluslararası komünist hareketin tecrübelerini hesaba katarsak bu konuda muhtemelen başarılı olacaklardır- proletarya Şubat 1920’deki başarısız fabrika işgalleri örgütlenmesinin ardından kaybettiği tarihsel mevziyi çok yakında yeniden kazanacaktır.

Antonio Gramsci, İtalya

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir